Pendikspor: Geçmişten Bugüne

Pendikspor, ilçemizin en değerli markalarından biri…

Süper Lig’de mücadele eden birçok kulüpten daha iyi tesislere sahip, kendi kaynaklarıyla ayakta duran, borçsuz denilebilecek mali yapısıyla dikkat çeken ve altyapı başarılarıyla yıllarca adından söz ettiren bir camia.

Pendikli gençleri Süper Lig’e kazandırarak hepimizi gururlandıran kulübümüz, yakın geçmişte hızlı bir kararla şirketleşti ve %95 hissesi satıldı. Böylece, ilçemizin göz bebeği adeta avuçlarımızdan kayıp gitti.

Bu değişimle birlikte kulüp, tarihi bir başarıya imza atarak Süper Lig’e yükseldi. Kâğıt üzerinde her şey mükemmel görünüyor, değil mi?

Peki, bu mükemmelliğin ardındaki asıl sorular neler? Asıl sorgulanması gereken konular hangi başlıklar altında toplanmalı?

1. Altyapı ve Pendikli Gençler

Anadolu Yakası’nın en büyük ilçelerinden biri olan Pendik, yaklaşık 750.000 nüfusuyla büyük bir potansiyele sahip. 5-19 yaş aralığındaki yaklaşık 170.000 genç, sporcu adayı olarak önemli bir kaynak oluşturuyor. Ancak şirketleşme ve satış sonrası geçen sürede, A takım seviyesinde süre alan altyapı oyuncularında gözle görülür bir artış yaşanmadı. Bu durum, Pendikli gençlere yeterli fırsat tanınıp tanınmadığını sorgulatıyor.

2. Mali Yapı

Şirketleşme öncesinde finansal açıdan dengeli bir yapıya sahip olan Pendikspor’un şu anki ekonomik durumu nedir? Kulüp satıldıktan sonra mali tablolar nasıl şekillendi? Borç yükü artıyor mu?

3. Tesisleşme

Kulübü satın alan şirket, tesisleşme konusunda Pendik’e ve kulübe katkı sağladı mı? Yoksa hâlâ geçmişte yapılan yatırımlarla mı yol alınıyor? Pendikspor’un geleceği adına tesisleşme çalışmaları ne durumda?

4. Belediyenin Rolü

Şirketleşme ve satışın ardından kulüp, belediye için bir yük olmaktan çıkmalıydı. Ancak belediyenin hâlâ maddi ve personel desteği sağladığı iddiaları var. Eğer belediye desteği devam ediyorsa, kulübün satılmasının mantığı neydi?

5. Eyüpspor ile Bağlantı

Kulübü satın alan şirketin Eyüpspor ile ilişkisi dikkat çekiyor. Pendikspor, Eyüpspor’un ikinci takımı ya da yedek kadrosu gibi mi görülüyor? Eğer böyle bir yapı oluştuysa, Pendikli gençlerin kendilerini gösterebilecekleri platform neresi olacak?

6. Hisse Dağılımı ve Halkın Söz Hakkı

Kulüp şirketleşirken derneğin hisse oranı neden %50 değil de %5 olarak kaldı? Pendik halkının ve Pendikspor camiasının söz hakkı neden bu kadar kısıtlandı?

Tüm bu soruların mantıklı ve kaynağa dayalı cevapları olabilir. Ancak eğer bu cevaplar varsa, bunların sadece belirli kişilerle sınırlı kalmayıp tüm Pendik halkına şeffaf bir şekilde açıklanması gerekir.

Yerli ve Millî Kadrodan Yabancı Ağırlıklı Bir Takıma

Kulüp satılmadan önce, yani dernek statüsündeyken, takımın tamamı yerli ve millî oyunculardan oluşuyordu. Ancak şu an takımda yaklaşık 7-8 yabancı oyuncu bulunuyor. Bu da altyapıdan A takıma yükselme ihtimalini Pendikli gençler için daha da zorlaştırıyor. Bu, altyapı ve genç oyuncular açısından bir gerileme mi?

Pendikspor Satılmasaydı Ama Şirketleşseydi?

Kulüp satılmadan şirketleşse ve farklı projelerle gelir kaynakları oluşturulsaydı daha sağlıklı bir yapı kurulabilir miydi?

Örneğin, kongre üyelerinin sayısı artırılarak ilçede 50 bin kongre üyesi hedeflenebilirdi. Yıllık aidat 1000 TL olarak belirlenip, ilçedeki kurumlarla yapılan protokollerle üyelere cazip indirimler sağlansaydı, önemli bir finansal kaynak yaratılabilirdi. Bu sadece bir örnek; benzer birçok proje geliştirilebilirdi.

Pendikspor’un Geleceği İçin Ne Yapılmalı?

Pendikspor’un sürdürülebilir bir başarı yakalaması ve ilçemizdeki genç yetenekleri en iyi şekilde değerlendirebilmesi için bazı temel adımlar atılmalıdır:

• Tesisleşme ve Altyapı Güçlendirme: Kulübün hem A takım hem de altyapı seviyesinde tesisleşme süreci tamamlanmalı, altyapı eğitmen kadroları güçlendirilerek Pendik’teki yetenekli gençlerin gelişimine odaklanılmalıdır.

• Kaynak Sağlayıcı Projeler Geliştirme: Kulübün finansal bağımsızlığını sürdürebilmesi için uzun vadeli gelir modelleri oluşturulmalı, sadece sponsorluk ve yayın gelirlerine bağımlı bir yapıdan çıkarak farklı finansman kaynakları yaratılmalıdır.

• Yüksek Maliyetli Transferlerden Kaçınılmalı: Kısa vadeli başarı uğruna yüksek maliyetli yabancı transferlere yönelmek yerine, kulübün kendi öz kaynaklarından yetiştirdiği genç yeteneklere şans verilmelidir. Pendik’in kendi değerleriyle büyüyen bir futbol ekolü oluşturması sağlanmalıdır.

• Dijital İletişim Araçlarını Daha Etkin Kullanma: Kulübün taraftar ve kamuoyu ile etkileşimini artırmak için dijital medya, sosyal medya ve interaktif platformlar daha aktif bir şekilde kullanılmalıdır. Kulüp, taraftarlarıyla güçlü bir bağ kurarak aidiyet duygusunu artırabilir.

• Spor Bilimleri Fakültesi ile İş Birliği: İlçemizde bulunan spor bilimleri fakültesinden akademik destek alınarak hem teorik hem de pratik alanda bilimsel gelişmelerden yararlanılmalıdır. Modern futbolun gerekliliklerine uygun eğitim ve antrenman metotları uygulanmalıdır.

Bu başlıklara daha birçok geliştirici konu eklenebilir. Önemli olan, Pendikspor’un fabrika ayarlarına geri dönerek gelişmiş ülkelerdeki doğru futbol modellerinden ilham alması ve bunu bilimle harmanlayarak geleceğe yönelik sağlam bir yapı kurmasıdır.

Tabii ki kulüp için emek veren, zaman harcayan ve maddi destek sağlayan tüm paydaşlara teşekkür etmek gerekir. Umuyoruz ki herkesin önceliği Pendikspor’un menfaatleri olacaktır.

Doğru yapılanı takdir etmek, yanlışları eleştirmek ve daha iyisini talep etmek en doğal hakkımızdır. Çünkü Pendikspor, yalnızca bir futbol takımı değil, bu ilçenin en büyük değerlerinden biridir.